Kayıtlar

Aralık, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Okuma metni - "Osmanlı Mimarisinin Yapısı ve Özellikleri" ÖZETİ

Osmanlı Mimarisi Erken Dönem, Klasik Dönem ve Geç Dönem Osmanlı Mimarisi olmak üzere üç dönemden oluşur.  Erken dönem mimarisi Osmanlı devletinin Osman Gazi tarafından Söğüt de Osmanlı nın tarafından kurulması ilke 1501 yılında Bayezid Camii nin inşaatının başlaması arasındaki dönemi kapsar. Üç şerefeli Camii hem erken dönemin en önemli yapıtlarından kabul edilmektedir hem de klasik dönemin özelliklerinden olan iç avluya sahip planlar ve ana kubbe öğelerinin ilk kez uygulandığı bir yapıdır.  Osmanlı mimarisine ait ilk uygulamalar İznik'te inşa edildi.  Edirne'de ise ağırlıklı olarak cami ve medrese inşa edildi. Bizans mimarisi ve Selçuklu mimarisi etkilerini taşısa da bu dönemde klasik döneme dayanak oluşturacak fikirlerin ilk uygulamaları gerçekleşti. Ayrıca Klasik dönemin en önemli mimari kavramlarından birisi olacak kubbe kullanılması pratiği ortaya çıktı. 1333 ile 1334 yıllarında inşa edilen Hacı Özbek Camii Osmanlı mimarlık tarihinde inşa edilmiş ilk cami olarak kabul

Okuma metni - "Barok Mimarisi" ÖZETİ

BAROK MİMARİSİ Rönasansdaki geometri ve matematikle çelişiyor. Bu yeni anlayışta mekansal derinlik ve bezemelerle desteklenen iç mekan ön plana çıkıyor. Bu özelliklerin mekan kullanımına ilişkin amacı iste duyguların kullanıcıya aktarılma isteğidir. Barok mimarisinin tipik özelliklerini yansıttığı kilise mimarisinin dış cephe özellikleri şöyledir : Giriş cephesinde özel yuvalar içinde tamamen bağlantısız olarak serbestçe duran 2 şerli ya da 3 erli kolonlar  Kemer, yarım kemer, pediment, plastr, korniş vb mimari elemanların yanısıra heykel figürleri ve ağır süs donatıyla elde edilen dinamik cephe görüntüsü  Taşıyıcı sistemi oluşturan yapı bileşenlerinin ağır süs elemanlarıyla gizlenmesi Barok yapının iç mekan özellikleri genellikle aşağıdaki unsurlardan oluşmaktadır:   Merkezileştirilmiş uzunlamasına plan ya da elipse dönüştürülmüş bir merkezi plan  İç mekanı çevresinde devamlılığı sağlanmış, dalgalı yüzeylere sahip duvarlar  Tonoz, kubbe ve kemer strüktür elemanlarını t

Okuma metni - "Avrupa'da Gotik, Rönesans ve Barok Mimarileri" ÖZETİ

Gotik Mimari Gotik yapılar, Tanrı’ya ulaşmak için yapılmış ve en özgün ürünler dini mimaride verilmiştir. Bu dönemde insan eyleminin odağı dinsel yaşam olduğu için, en ileri mimari tasarım ve teknolojiye sahip olan yapılar kilise tarafından yaptırılmıştır. Avrupa mimarlığında önemli yer tutan ve genellikle yapımları yıllarca süren çok sayıda katedral (“kardinal makamı” anlamındaki “cathedra”dan gelir) inşa edilmiştir (Turani, 2000). Katedraller, Ortaçağ’ın tarihsel koşullarının, toplumsal psikolojisinin ve Tanrı odaklı yaşamının anıtsal ifadeleridir.Klasik mantıkla Hıristiyan inancının kaynaşmasına karşılık gelecek biçimde hiyerarşik bir düzenlenişidir (Roth, 2002).Görüldüğü gibi, dini bir düşünce mimaride somutlaşmaktadır. Bu somutlaştırmada en önemli araçlar da çatı ve cephe elemanları olmuştur. Gotik mimari çatı ve cephe sistemleri açısından üç yenilik getirmiştir (Hasol, 2008): • Kaburgalı tonoz, • Dayanma ayakları (kontrforlar), • Dayanma kemerleri (payanda kemerleri). Gotik dö

Roth, L.M. "Sağlamlık" Mimarlığın Öyküsü. 2006 ÖZETİ

Mimarlık iç strüktürün kristalizasyonu formun yavaşça açılmasıdır. Teknoloji ve mimarlığın böylesi sıkı bir ilişki içinde olmasının nedeni budur. Bir yapının en görünür kısmı strüktürü ya da onu ayakta tutan sistemdir. Fiziksel strüktür , algısal strüktür. Her an yıkılacakmış gibi duran az malzameyle yerçekime meydan okuyan strüktürler her an yıkılacakmış gibi gerilim verir. Yerçekiminin sürekli çekimiekarşın nesnelerin yere düşmeyeciğinden emin olma mimari strüktürün özüdür. Strüktürel inceliğe ve yeniliğe yönelik istek modern mimaride amacın özellikle mimariye görsel olarak maddesizleştirmek oldugu 1920 sonrasında açıkça görünür hale geldi. Amaç olabildiğince küçük eklem ve bağlantılarla en az malzemeden en büyük strüktürel performansı elde etmekti. Sonuç bazı tasarımların öldürücü olabileceğini göstermek oldu. Strüktür yeni bir çerçeve ya da kılıf yaratmaktan daha fazla bir şeydir Seçilen malzemeler ve bunların kütleselliği ya da maddesiliği çağrıştıracak şekilde biraraya getiriliş

Özol, Ahmet. "Renk" Sanat Eğitimi ve Tasarımda Temel Değerler. Pastel yayınculık. 2002. ss. 374-380 ÖZETİ

İnsan çevresinden algılarına yansıyan renk özelliklerini görüp tanımlayarak yaratmış oldugu bireysel dünyasında renklere ait bilgi ve kavramlar geliştirir. Bu kavramsallık içinde renk adeta somut bir etken gibi gücünü ve karakterini belirlemiştir Oysa nesnelerin dışındaki renksiz gibi algılanan hava ortamının bünyesi renkli ışınları barındırdığı ve renkleri algılamamızda da bu işin demetlerinin rol oynadığı düşüncesi bilincimizin çok gerisinde kalmaktadır. Nesneler bize renklerini kolayca gösterdikleri için günlük yaşamda boşluktaki görünmeyen renk ışınlarınn içinde renklerin bulunduğunu düşünmekteyiz bile. Ancak bulutsuz bir havada gökyüzünün mavi renkte olduğunu görürürz ve yakın mesafenin  renksiz gibi algılanmasına karşın gökyüzünün neden mavi renkli oluşunu merak ederiz. Renk ışığın dışa vurumudur. Renkler değişik dalga boyları ve ışın demetleri içinde yer almaktadır. Kırılma açılarına göre kırmızı turuncu sarı yeşil mavi lacivert ve mor olarak sıralanmaktadır.Çevremizdeki tüm can

Rasmussen, S.E. "Mimaride Günışığı" Yaşanan Mimari. Remzi Kitabevi 2009, s.188-216 ÖZETİ

Gün ışığı sürekli olarak değişik ama mimari elemanlar kesin olarak belirlenebilir. Mimar kütlelerin ve boşlukların boyultlarını kesinleştirebilr, binanın ne tarafa doğru yönlendirileceğine tayin edebilir, yapı malzemelerini ve onları kullanınış şekillerini belirleyebilir. Diğer bir deyişler daha tek taş yerine koyulmadan binanın niteliklerini ve niceliklerini kesinlikle tanımlayabilir. Tek kontrol edemediği gün ışığıdır.Bu değişken faktör nasıl sanatsal kullanılır. Mimarinin yaşanmasında ışık önemli bir rol oynar Aynı oda duvarlarındaki açıklıkların boyutlarının ve yerleşimlerinin değişmesi sonucu çok farklı mekansal izlenimler verebilir. Bir pencereyi duvarın ortasından köşeye doğru kaydırmak odanın tüm karakterini tamamen değiştirecektir. Değişim sonucu oluşacak çok sayıda sonuç içinde kaybolmamak için 3 tip mekanla sınırlayacağız. Aydınlık açık mekan, tepeden ışık alan mekan ve en tipik olarak da yan tarafından ışık alan mekan. Başlangıçta işlevselcilik akımı tasarım ve yapı proble

Roth, L. M. "orantı" "ölçek". Mimarlığın Öyküsü. 2006 ÖZETİ

Oran- Orantı Zihin aynı zamanda örüntülerde matematiksel ve geometrik ilişkiler bulmaya da çalışır.Eskiler insan biçiminin tanrıların biçimine dayandığına inandıkları için evrensel ve tanrısal geometrik ve orantılı ilişkilerin insan bedeninin orantılarında da gözlemlenebileceğine de inanıyorlardı. Yunan tapınakları normalde dar cephelerde altı , uzun yarı kenarlarda on üç sutün ya da daha az olarak onyediye sekiz sutüne sahipti. Belki yunan mimarllıgı ve tasarımıyla ve bir bütün olarak klasik mimarlıkta en çok ilişkilendirilen orantı sistemi Altın Kesit ya da Altın Oran denilen sistemdir. Aynı altının madenlerin en bozulmazı ve en kusursuzu olması gibi orantısal ilişkinin de kusursuz olduguna inanılıyordu. Genel olarakı iki eşit olmayan parçanın ilişkisi olarak betimlenebilen bu orantılamada küçük parçanının büyük parçaya oranı büyük parçanın bütüne oranına eşit olmalıdır. Yunanlılar bu teorem üzerinde geometrik olarak şu iki yoıldan biriyle sahada ipler ve çivilerle ya da parşomen üz

Tunalı, İsmail. Tasarım Felsefesi (2002) YEM Yayın (3.Baskı) 2009 s.34-42 ÖZETİ

  Mimari yapı dört duvar ve bir damdan fazlasıdır. Sanatsal sosyolojik antropolojik estetik tarihsel ve kültürel bi yapıyı ifade eder. Ama bu karmaşık yapıyı yalın bir kavrama indirgerek mimari yapıyı bir tasarım modeli olarak betimleyebiliriz. Bir mimari yapıyı belirleyen temel katogeriler şunlardır ; kalıcılık,saglamlık; kullanışlılık rahatlık; güzellik. Mimari yapı öncelikle sağlam doğal etkenlere karşı dirençli olmalı ve yere sağlam oturacak şekilde tasarlanmalıdır. Ayrıca işlevsel ve amacına uygun olmalıdır. İşlevsellik tasarımsal bir anlama sahiptir mimarinin evrensel dilidir. Ereksellik bu evrensel dilin bir öğresidir. Ereksellik, madde ve biçim arasında yer alan 3. bir öğedir.Mimar yaratıcı hayal gücünü kullanarak öğelerden oluşan mimari dilde özgün bir mekan meydana getirir.Her mimari yapı madde biçim ve erekselliğe dayalı özgün bir dil başka bir deyişle semantik bir yapıyı ifade eder. Mimaride karşılaştıgımız klasik barok modern ve postmodern gibi oluşumlar aslında mimari di

Tunalı, İsmail. Tasarım Felsefesi. Yem Yayın 2009 (3.Baskı) s.18-24 ÖZETİ

Tasarım, biçim vermek temsil etmek anlamına gelir. Bugün bu sözcük içerigine tasarlama, planlama eskizler yapma, biçimlendirme ve kurgulama gibi değişik ifadelerin eklenmesiyle tanımı güçlenmiştir. Tasarım bir sorunun çözümü için geliştirilmiş fikir ya da fikirdir. Tasarım öncelikle zihinde var olan bir fikirdir, ama bu fikir bir biçim verme dinamigini içerir ve bu oluşum süreci içinde biçim kazanmış bir nesne olarak somutlaşır. Her tasarım etkinliğinde, tasarımlayan bir özne ve tasarımlanan bir nesne vardır. Tasarım en temelde insanın varlıkla kurduğu bir iletişim tarzıdır. Her sanat yapıtı bir tasarımdır ve bir tasarım varlığı olarak gerçek varlığı aşar. Aristoteles in dört neden kuramına göre meydana gelir. Bu dört neden şöyledir : Maddi neden, biçimsel neden, hareket ettirici neden, ereksel neden